Islah, tek taraflı, mahkemeye yöneltilen açık bir irade beyanıdır. Mahkemenin ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmadan sözlü ya da yazılı olarak derdestlik boyunca ancak bir kez yapılabilir. Islah; 28 Temmuz 2020 tarihinde Resmi Gazete’de, Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin üçüncü paketi olan 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un yayınlanması ile birlikte kanun hükmü haline geldi. Tahkikat aşamasının sona ermesine kadar yapılabilen ıslah; istinaf, temyiz aşamasında yapılamaz. Usule ilişkin olarak yapılan işlemler kısmen ya da tamamen ıslah edilebilir. Tamamen ıslahta, yapılmış bütün usul işlemleri ; kısmen ıslahta, ıslah edilen usul işlemleri yapılmamış sayılır. Davaya ıslahtan sonraki yeni hali ile devam edilir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 04.03.2013 tarihli kararında; davacı, maddi tazminat talebine dava dilekçesinde yer vermiş, derdestlik süresince ıslah yolu ile manevi tazminat talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi yerleşik içtihat görüşüne dayanmış, dava konusu manevi tazminat olmadığından reddine karar vermiş; Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ise, manevi tazminatın ıslahla talep edilmesinde hukuken engel olmadığından ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur. Dava dilekçesinde yer almayan manevi tazminat talebin, ıslahla talep edilip edilemeyeceği sorusuna halen net bir cevap bulunamamıştır. Ancak kanımızca, tarafların dilekçelerinde belirttikleri dava konusu veya istemleri hakkında ıslahı mümkün olup, davacının dava dilekçesinde yer vermediği manevi tazminat talebinin bir asli bir talep olduğu; davacı böyle bir durumda karşılaştığında , ıslah talebi kabul edilmediğinde başvurabileceği yolun ise ek bir dava açarak dava birleştirmesi yoluna gitmesi görüşündeyiz.
Kaynakça:
- Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı/ Prof.Dr. Hakan PEKCANITEZ
- Terazi Hukuk Dergisi, Cilt:8, Sayı:87, Kasım 2013, Islahla Manevi Tazminat Talep Edilebilir mi?/ Mehmet Akif TUTUMLU
- Terazi Hukuk Dergisi, Yıl: 7, Sayı: 68, Nisan 2012, Dava Dilekçesinde Yer Almayan Bir Talep Islahla Dava Konusu Yapılabilir mi? / Mehmet Akif TUTUMLU