Ever Given, Japon denizcilik şirketi Shoei Kisen’e ait olan ve Tayvanlı Evergreen şirketi tarafından işletilen, tam yükte 20.338 TEU taşıma kapasitesine sahip bir konteyner gemisidir. 23 Mart’ta, Mısır’daki Süveyş Kanalı boyunca transit geçiş halindeyken Ever Given gemisinin karaya oturması kanalın iki girişinde bekleyen 400’den fazla gemiyle (konteyner gemileri, petrol tankerleri ve dökme yük gemileri dahil) deniz trafiğinin tıkanmasına neden olmuştur. Birkaç gün süren denemelerden sonra, 29 Mart’ta kurtarma operasyonlarına katılan römorkörler, Ever Given’i kurtarıp kanaldaki gemilerin geçişini restore etmiştir. Deniz trafiğinin yaklaşık % 12’sinin (ve konteyner trafiğinin% 30’unun) Süveyş Kanalı’ndan 193 kilometre boyunca geçtiğini ve Lloyd’un tahminine gör trafiğin yaklaşık 5,1 milyar dolar değerinde olduğunu söylemek mümkündür.
Bu büyüklükte bir kaza durumunda, gemi sahipleri, gemi kiralayıcıları, kurtarmayı gerçekleştiren operatörler, H&M ve P&I sigorta grupları, kargo sahipleri gibi ilgili tarafları ilgilendiren birçok yasal sorun ortaya çıkmaktadır.
Gemi sahipleri ve gemi kiralayıcıları arasındaki anlaşmazlıklar
Ever Given’ın karaya oturması, şüphesiz, kanalın ablukası nedeniyle Süveyş ve Port Said ya da Bur Said’de günlerce kalan gemilerin sahipleri ve kiralayıcıları arasındaki sözleşme ilişkilerine kademeli olarak yansıyacaktır. Bazı gemiler ise Afrika’nın çevresini dolaşmayı ve Ümit Burnu’ndan geçişi tercih ederek rotalarını değiştirmeye karar verdiklerinden daha uzun yolculukla ilgili ekstra maliyetleri ödemek zorunda kalmışlardır (ilave yakıt maliyetlerinin yaklaşık 500 bin dolar olduğu tahmin edilmektedir).
Yolculuk kiralama sözleşmelerinde (voyage charterparty) gemi sahibi, belirli bir ücretin (navlun) ödenmesi üzerine gemiyi bir veya daha fazla seferin tamamlanması için kiralayanın kullanımına sunar. Genel anlamda, Süveyş’te meydana gelen kaza sonucu oluşan “kaybedilen” zaman ve ek masrafların armatör tarafından karşılandığını söylemek mümkündür.
Zamanlı kiralama sözleşmelerinde (time charterparty) ise gemi sahibi, kiralayana gemiyi belirli bir süre için kullanma izni verir, bu süre zarfında kiralayan kişi güzergaha karar verir ve navlun genellikle günlük olarak hesaplanır. Bu durumda, kural olarak, bekleme sürelerinin sonuçlarına katlanacak ve ekstra masrafları (herhangi bir rota değiştirme) karşılayacak olan gemiyi kiralayan olacaktır.
Uluslararası ticaret üzerindeki etkinin muhtemelen en önemli sonucu malların teslimatındaki gecikmelerle ilgilidir. Bazı durumlarda, bu gecikme, taşınan malların (yiyecek, canlı hayvanlar) doğası nedeniyle yükün zarar görmesine neden olabilir.
Bu, kargo hasarı, gecikme hasarı, sözleşmelerin feshi için bir dizi ihtilafa yol açacaktır ve bu, yalnızca uluslararası bir satış sözleşmesinin taraflarını değil, aynı zamanda armatörleri, kiracıları ve kargo sigortacılarını da ilgilendirecektir. Ayrıca oluşan tedarik sıkıntısı, büyük olasılıkla emtia fiyatları ve deniz navlun oranları üzerinde önemli etkilere yol açacaktır.